Bu Blogda Ara

13 Kasım 2010 Cumartesi

şarkıların gücü adına

müzik dinlemek diye bir aktivite var hayatlarımızda. tanımadığımız bazı insanların bir araya getirdiği notalar, kelimeler bizim için çok anlamlı hale gelebiliyor zaman zaman. çok enteresan değil mi bu sizce de??


bulunduğumuz ruh haline göre şarkılar seviyoruz, onları dinliyoruz, sanki birileri bizi anlatıyor gibi hissediyoruz ya da şarkılar duyuyoruz keşke beni anlatsaydı dediğimiz. bazen de bir araya getirilmiş o kelimeler ve notalar ruh halimizi "yaratıyor". kendimizi bir anda hüzünlenmiş ağlarken ya da hadi bakalım oturmaya mı geldik ohhh yandan neşesinde bulabiliyoruz. 


zaman zaman da kendi içimizde bölünüyoruz. mantığımız başka şarkılar dinlemek, söylemek isterken isterken duygularımız başka notalara çekiştiriyor bizi. 


diyelim ki korkunç bir aşk acısı çekiyoruz. o kadar büyük ki bu acı öleceğimizi sanıyoruz. ( bu arada kabul edelim ki normal kabul edilen akıl ve ruh sağlığına sahip hiç kimse aşk acısından ölmemiştir bugüne kadar. süründürür ama öldürmez. bunu bile bile her seferinde öleceğimizi sanmamız ise bambaşka bir konu bence) neyse ne diyordum?
evet aşk acısı...
acılar içinde kıvranıyoruz. duygularımız bizi damardan şarkılara yönlendiriyor. yalvar yakar, geri gel diye inleyen, salya sümük ağlayan şarkılar dinlemek istiyoruz. sezen aksu dinliyoruz mesela. yaramızı iyice deşsin, perişan etsin bizi diye. 
ama mantığımız bakıyor olacak gibi değil bir noktadan sonra karşı çıkmaya başlıyor bu duruma. tek el havada söylenen ( evet o şarkılar tek el havada söyleniyor, bir daha söylediğiniz zaman dikkat edin o el otomatik olarak kalkacaktır havaya) demet akalın şarkıları dinlememiz için dürtüklüyor bizi. 
sezen aksu ve demet akalın olması şart değil elbette. mantık/duygu savaşında karşı karşıya gelebilecek başka bir sürü şarkı var ama durum budur özetle.

bazen de bir insanın dinlediği şarkılara bakarak hakkında fikir sahibi olabiliyoruz. her ne kadar fazla güvenmemek gerekse  de bir insanın şarkı seçimleri önemli ipuçları verebilir.

şarkıların gücü adına güç bende .... demek isterdim ama asıl güç şarkılarda.

bu kadar ahkam kestikten sonra benim mantığım ve duygularımdan iki şarkı gelsin ; 
yazı tura attım duygularım kazandı. o yüzden önce nil karaibrahimgil geliyor ve diyor ki "yalnızlardanım"

nasıl zor geldi ayrılmak bu yaz
sevgililer gördüm; kıskandım biraz
içim boş kaldı, çok yandı canım
artık ne yapsam; yalnızlardanım
aslında çok garip hiç kavuşmadık
tenine az değdim tam karışmadık
içim boş kaldı, çok yandı canım
artık ne yapsam; yalnızlardanım
bir göreyim desem; yok ki yok
bir koklayayım desem; yok ki yok
içim gül biraz, güldür biraz
şunu öldür, kendini güldür biraz
bence yazık oldu çok kısa ömür
insan doğar, aşık olur, ölür
içim boş kaldı, çok yandı canım
artık ne yapsam; yalnızlardanım
özledim desem; yok ki yok
bir şey söylesem; yok ki yok
içim gül biraz, güldür biraz
şunu öldür, kendini güldür biraz 


ve mantığım sezen aksu'dan "adem olan anlar" ile cevap veriyor.


ben bu dünyaya bir türlü alışamadım
bu yüzden insan içine karışamadım
bana mı sordunuz adımı koyarken
bir küstüm bir daha barışamadım
uyumlu faniler bana uyumsuz derler
delirttiniz beni ey ehven-i şerler
uzlaşırsam namerdim ateşe verseler
garanti muhabbetlere yılışamadım
ha desem olmaz a ha desem olmaz
birine uysa öbürüne uymaz
yalelli yalelli yalelli o zaman
sürüden ayrılanları kurtlar yer
arkanı sağlama al ey akıllı beşer
ben çatlarım kurallara uyarsam eğer
ruhumu şeytanla bölüşemedim
herkesin münasip bir dayısı var
e insanoğlu bu iyisi, ayısı var
benim zarar bildiğim elaleme kar
adamını bulup da uyuşamadım
ha desem olmaz a ha desem olmaz
birine uysa öbürüne uymaz
yalelli yalelli yalelli o zaman
ben seni de sevmedim adem
doğruyu duymak istiyorsun madem
alt tarafı bir elma yedik beraber
zehir-i zıkkım oldu bize bal badem

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder